Bugün ABD merkezli birkaç konu anlatmak istiyorum..
Amacım, "daha dikkatli olmanızı' sağlamak..
CHP ABD'NİN EMRİNDE Mİ?
"CHP'yi yönettiğini zannedenler' sürekli olarak baltayı taşa vuruyor..
Ve hiç akıllanacak gibi de değiller..
Attılar mı mangalda kül bırakmayan bu CHP'li yöneticiler ve onların peşinden gidenler hep "bağımsız Türkiye' demiyorlar mıydı?
Son yıllarda bu söylemlerini artık pek duyamıyoruz..
Hatta adeta- özellikle ABD'ye biat etmiş gibiler..
"Nasıl yani' diyor ve kanıt mı istiyorsunuz?
İşte size CHP Genel Başkan Yardımcısı Öztürk Yılmaz'ın, ABD'nin vize başvurusunu durdurmasına ilişkin sözlerinin özeti:
"ABD'nin tüm Türkleri cezalandırabilecek vize kararını doğru bulmuyoruz.. Ülkemizde bulunan vatandaşlarımızın yüzde 50'si Cumhurbaşkanı'na, Başbakan'a ve AKP'ye karşı, geri kalan yüzde 50 ise ABD'nin yanındadır..'
Ne demek şimdi bu?
Aslında CHP'lilerin SİHA'lar konusundaki çıkışları, teröristlerden yana gösterdikleri tavırları hep "ABD'nin istediği yönde'..
Yani, 80 yıldır Türkiye'yi sömürge haline getirenlere karşı çıkan Ak Parti yönetimini yerden yere vurmak, buna karşılık o "sömürge düzeni'nin devamını sağlamak için özel bir gayret gösteriyorlar..
Bunu hoş görmek mümkün mü?
ABD'YE "YILDIRIM' GİBİ SÖZLER
Şimdi sizlere bir de Başbakan Binali Yıldırım'ın ABD'ye karşı sarfettiği cümleleri vereceğim..
Ve sizden iki tarafı da değerlendirmenizi istiyorum..
Bakın Başbakan Yıldırım dün Ak Parti Grup toplantısında ne dedi:
"Neymiş efendim, FETÖ soruşturması kapsamında Amerikan misyonlarında çalışan bazı kişiler hakkında hukuki süreç başlatmışız..
E ne olmuş?
Türkiye bir hukuk devleti, suç işleyen veya suç isnadı yapılan Amerika'nın misyonunda olması ona bir ayrıcalık mı getirecek?
Yani beyefendilerden izin mi alacağız..'
Haydi söyleyin şimdi;
Sizce hangi taraf Atatürk'ün Türkiye için istediği "bağımsızlık' mücadelesini veriyor?
SÖZ GEÇİREMEYİNCE DELLENİYOR
Öte yandan..
Dünyadaki hiçbir uluslararası anlaşmayı ve devletler hukukunu tanımayan, kendisini dünyanın efendisi gören ABD, şimdi de anlaşamadığı ülkelerin özel ordularını "terör örgütü' kabul edeceğinin sinyalini veriyor..
Biliyorsunuz; ABD yönetimi ile Tahran arasında füze denemeleri ve nükleer çalışmalar konusunda gerginlik yaşanıyor..
Bu konuda İran'a söz geçiremeyince, bu defa "uluslararası baskı unsuru'nu devreye sokabilmek ve yapacağı saldırı konusunda kendiri haklı gösterebilmek için İran Devrim Muhafızları'nı "terör örgütü' ilan etmeye hazırlandığı öne sürüldü..
Tansiyon yükselirken Rusya, Fransa ve Almanya'dan, "gerilim düşmeli' mesajı geldi..
Ama, tıpkı Irak'ta olduğu gibi, ABD bunları dinler mi sizce?
Şu noktayı vurgulamak zorundayım;
ABD'nin Türkiye'ye vize, ambargo, ekonomik baskı gibi eylemleri sonuç vermezse, korkarım özel timlerimizi de "terör örgütü' ilan edebilir bunlar..
Konu "iş' olunca, her yol mubahtır ABD'liler için..
NAZLI ILICAK VE CAN DÜNDAR
Son bir not daha iletip, bugünü noktalayacağım..
FETÖ'nün gizli iletişim aracı ByLock'taki yazışmaları çözümleme çalışmaları sürüyor..
Bu çalışmalarda; Fetullah Gülen'in onursal başkanı olduğu ve KHK ile kapatılan "Gazeteci ve Yazarlar Vakfı'nın son başkanı Cemal Uşşak'ın, yardımcısı Erkam Tufan Aytav'la yaptığı yazışmalar deşifre edildi..
Buna göre..
Uşşak, Aytav'a şöyle bir mesaj göndermiş:
"Absürd (saçma-ilginç) bir teklifim var.. Görüşlerimizi bizim seslendirmemiz değil de Nazlı Hanım (Ilıcak) veya Can Dündar gibi birilerinin söylemesi faydalı olur..'
Aslında bu isteğin arkasında CIA'nın, dolayısıyla ABD'nin olduğunu biliyorsunuz sanırım..
Bizans entrikaları, "ABD'nin oyunları'nın yanında "masal' gibi kalır..
Aman dikkat..