Tarihi seçimin ardından oylarımızı kullandık ve Cumhurbaşkanını ve meclisimizi oluşturan siyasi partileri ve onların vekillerini belirledik. Ülke ve Antalya özelinde kısa bir değerlendirmem elbette olacak ama bu saatten sonra tek bir gerçek var: Yerel seçimleri saymazsak; eğer erken seçim ya da referandum olmazsa önümüzdeki neredeyse 5 yıl boyunca seçim yok….
Çünkü son aylarda hatta son bir yılda o kadar çok bu seçim konuşuldu ki… Hatırlayın her gün 6 Masa’nın buluşması, adayı belirledi mi? Ortak aday mı olacak? Bugün kavga ettiler mi? Kim ne dedi? Yok Milet yok Cumhur İttifakı diye diye ayları, günleri, haftaları, saatleri yedik bitirdik….
Seçime kadar seçime doyduk ve hep siyaset konuştuk. Siyaset çok konuşulduğu için de kutuplaşma arttı, gerginlikler tırmandı. Birlik ve beraberlik duygusu ikinci plana atıldı. Oysa Türkiye coğrafik şartları ve jeopolitik konumu nedeniyle her dönem güçlü olmak zorunda. İşte bu gerçekle daha istikrarlı adımların atılacağı seçim korkusu olmadan siyasetin işleyeceği bir döneme girmek güzel. Özellikle de ekonomik sıkıntılar bu kadar etrafımızı sarmışken. Çünkü yapısal reformlar ve acil eylem planları atılmak zorunda. Döviz kurları, ithalat-ihracat dengesi, Merkez Bankası’nın uygulamaları, faizler… Hepsi ama hepsi için dik bir duruşla çalışılmalı. Siyaset elbette bu süreçte yine hayatımızda olacak ama en azından uzun bir süre seçim konuşmayacağız. En azından seçim ekonomisine bağlı bir ekonomik ve kültürel bir sürecin parçası olmayacağız.
Her Kesimin Beklentisi ‘İstikrar’…
2019 yılı ile başlayan ‘salgın ve pandemi’ süreci sonrası küresel ve ulusal ölçüde alışılmışın ötesinde çok çalkantılı bir dönem geçirdiğimiz aşikar. Zaten 2021’nin bu sürecin kendini bizlere fazlasıyla hissettirdiğini de söyleyebiliriz. Ardından gelen deprem felaketi ve yukarıda bahsettiğim seçim derken ülke olarak toparlanmamız biraz zor oluyor, olacak…
Peki 20223 nasıl olmalı, Cumhuriyetimizin 100’üncü yılı nasıl olmalı? insanların, iş dünyasının, esnafın, sıradan vatandaşın beklentisi ne? Acil eylem planı ne olmalı? Yeni kabinemiz çalışmalara başladı pek çok önemli atılımları yapmaya başladı, artan enflasyon ve kur dengesi için çalışıyor elbette bu süreçte ağır vergi yükleri de karşımıza çıkıyor. Ama önemli olan 2023’ün kalan aylarının iyi geçmesi hepimizin ortak isteği ve arzusu olmalı.
İş dünyası olarak asıl beklentimiz, istikrarlı büyümeyi ve kalkınmayı destekleyecek çok yönlü yapısal reformların hayata geçirilmesi, eksiklerin tamamlanmasıdır. Aksi takdirde, çok daha zorlu günler görebileceğimiz gerçeğini göz ardı etmeden ve temkinli iyimserliğimizi koruyarak, 2023 yılını kayıplarımızı telafi edeceğimiz bir yıl olarak geçireceğimizi ümit ediyoruz. Son iki üç yıldır hep birlikte şahit olduğumuz olumsuz süreçler yaşadığımız bir gerçek ancak buradan çıkartılacak en önemli ders sağlığın, insan hayatın, kendimize, sevdiklerimize ve insanlığa karşı en büyük sorumluluğumuz olduğudur. 2023 yılında da temennimiz en güzel yıllarımızı sağlıkla, sevdiklerimizle devam ettirmemizdir. Kısaca Cumhuriyetimizin 100’üncü yılının hakkını vermeliyiz. Elbirliğiyle önderimiz Atatürk’ün açtığı bu önemli yolda onun ışığı ve gösterdiği hedeflerle Cumhuriyetimizin 100’üncü yaşını doya daya kutlayalım, yaşayalım…
Yeni ayda sağlıklı günlerde ve pozitif gelişmelerle dolu haberlerde buluşmak üzere…